14 Ocak 2017 Cumartesi

üzgünlük risalesi


tutanaklara geçen hayvan eşkâliyizdir
organların yağmurca düşüp
otların bitmediği topraklarda.
kurşuna dizdiğimiz kendi künyemiz
sıkı sıkıya tutamayıp düşürdüğümüz.

akbabaları doyurmaktan gelen bir adem
kuyuların çukurlara evrildiği bir zamanın hakikatidir elbet
ve ölmeyi hatırlatan bir at ölmeyi hatırlatacaktır
imkanı mümkün kırılmalar
üfleyip soğuttuğumuz gecenin ateşi
henüz dokuzuncu köyden çıkmıştır.

sırtını apoletlere dayamış
çölün kadrini bilmeyen bir kalabalıktır dünya
ve şeriat annelerimizin sızılı parmağı.
bütün fotoğraflardan kendimizi çıkarıp alsak
bir nebze mutluluk.
izini çıkarıp attığımız bütün anılar
taze ekmek kokusu kadar özlenen bir yabancılık
kapılara bırakıp kaçma isteği uyandırır içimizde.

bütün çıkışlar tutulmuş sesler susturulmuştur
soğuk banka vezneleri açlığında sokak
bağıra çağıra türküye şarkıya.
terkedilmiş mutfak üzgünlüğü ellerimizde
kalakalmışlığın sarsıntısıdır kaybolmayan özlem
uçan bütün şeylere.




s.k.e
ikibinonaltı’da5ekim

Akatalpa, Kasım 2016, Sayı:203


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder