11 Ocak 2014 Cumartesi

bırakamayış

sizin gözleriniz var mı? bakmadım.
gidecek bir eviniz?
bu yol benim yolum
üstünde doğup batar gün
üstünde gemilere uzanır gölgeler
ipince bir kadına benzer yürüsem
yürümesem kemana
size bunu anlatmadım.

apaydınlık bir bugündü
herkesin kendine döndüğü
biçimleri ışıkla buluşturdum
neye uzandıysam merdiven altı
yedi, sekiz
dokuzu da sayarsam ona benim diyeceğim
bir yalanınız var mı? inandırdığınız…
ah neydi onun adı neydi
dibinde kimseydim
neydi adı bir söylesem.

sizin her şeye yeniden başlamanız var mı?
herkese benzeyen
ama değişilmeyen hiçbir şeye
otobüse yetişmeleriniz?
bu beklemeler benim
lütfen lütfen gidiniz!
incinmelerle renkleniyor sardunyalar
bu sır benim söyleyemem
o ve ben
denizlerce sessiziz.

siz serçeleri sever misiniz?
lütfen hayır deyin lütfen
aramızda bir akşam
aramızda gerçek bir akşam
kırık dökük bir anıya sarılıyorum ah bunlar elleriniz
sarılmasam yine elleriniz
koskoca bir ormanı andırıyordu bendeki
bırakmadım.


s.k.e
ikibinonüç’te30temmuz


( Akatalpa, Ekim 2013, Sayı:166 )



te cetveli babam

göğsümün orta yerinde sızı
ocakta kaynamış taş
elleri hep yüzüne yakın
büyük fotoğrafta te cetveli babam

okyanus ötesine mektuplar yazarken tanrı’ya
ne masallarla uyunur bir göz bıraktı
ne huzurlu bir kalp…
sıra sıra kahverengi çocuklar
lastik ayakkabıların ucunda dünya
babamın ağzı kuş yuvası
yollarsa çabuk çabuk çırpılan kanatlar.

işte kıskandı şu ağaç
şu kırmızı taşlar kaldırımda
şu sardunya o sebepten eğilmiş sokağa
sallardım da fırçamı
biçimi bozulmasa yağmurun
ıslak bir bank
tenha bir parkta.

birazdan açılacak kapı gıcırtısı babam
yürek kıpırtısı
kaç zamandır kapalı kapılar ardında.


s.k.e
ikibinonüç'te11haziran


(Akatalpa, Temmuz 2013, Sayı:163)

küçük a

benim güzel tanrıcığım
küçük a sanıyorlar seni
ama sen büsbüyüksün
ve sevmesin kimse seni
aslında kimse kimseyi sevmesin
sevdikçe kimsesiz kalıyoruz
sevdikçe ortada...
üstelik el uzatılıyor yalnızlığımıza
dil uzatılıyor
kol
bacak...
papazdan bahsetmiyorum bile.

benim güzel tanrıcığım
küçük a sanıyorlar seni
gülümsemiyorsun sanıyorlar.
aslında kimse kimseye gülümsemesin
bir rahatsızlık kalsın
ne de olsa bahar da biter
pencereler diyorum tanrıcığım pencereler
çekinmeliyiz pencerelerden sudan sebeplerle
sokak buna gider
ah arka bahçeler diyorum tanrıcığım
katilin uşak çıkma ihtimalinden de beter.

benim güzel tanrıcığım
annemi bir kediye ver
kediyi filde sakla
bana filleri yasakla
ve tanrıcığım
küçük a geldiği zaman bir işaret gönderiver.


s.k.e
ikibinonüç’te21mart


(Akapalta, Mayıs 20013, Sayı:161 )