9 Ekim 2016 Pazar

sürreal



gözlerim kapalı mı açık mı bilmiyorum
bilmemek iyi bir şeydir
muhtemelen bir kediydi -ellerini gördüm
kedinin ellerini gömdüm arka bahçeme
bahçem çöl.
kedinin ellerinde okşanan masallar
kum tanesine hapsolmuş saraylar vardı
büyük ihtimal özlüyordum.

her gece kafamın içinden gürültüyle geçen bir tren
trenin kompartımanı
kompartımanda pencere
pencerede kayan incecik şeyler
her gece hep unutmaya kapanan
elleri namlusunu alnıma dayamış
radyoda yurttan sesler
-öyle durma önümde- dedi
gözlerim kapalı mı açık mı bilmiyorum
bilmemek iyi bir şeydir
-saçlarını öyle verme rüzgara-
-öyle bakma-
sesi büyük keder
hızla çevrilen çarkıydı zamanın
ihtimalsiz öpülmüş dişlileri.
bütün tanrılar istiyordu kedinin sevişmesini
kocaman bir yalnızlıkla.

gözlerim kapalı mı açık mı bilmiyorum
kapı aralık mı bahar mı
bilmemek iyi bir şeydir
muhtemelen yapmaman gereken şeylerden muaf tutar
muaf tutulmak bu şiire biraz abartı katsın istiyorum
abartı memur
ne istiyorum bilmiyorum
yanımda bilmemek
yürürken söylerken susarken bilmemek.
bir kedinin kılıcıyla ölmeye benzeyen
filmler izledim -büyük gerçeklik
portakal çiçeği kokan gülümseyişler dizdim ipe
bu mısradan upuzun tüneller yaptım
köprüler kurdum
köprüler yıktım
bir devlet olsam kafa tutardım amerika'ya
ben tutup uykuya göz kırptım
her şey isteyerek oldu
herkes isteyerek öldü
eşik ve ilk adım -rüya

muhtemelen bir kediydi -ellerinde paris
pariste eyfel kulesi
kuleyi sulayıp yeşerten tanrı
ama benim hiçbir şeyim yok
hiçbir şeyim yok
hiçbir şeyim
çıplak bir rüyadan başka
kedinin ellerinde yuvarlanan.



s.k.e
ikibinonbeş'te28kasım2015


Çevrimdışı İstanbul, Temmuz-Ağustos 2016, 3.Sayı




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder