1 Ağustos 2015 Cumartesi

iknâ


bendim oranın hükmü sen acımtırak bir ikna
taştan ve kuru otlardan geçilmeyen yol
bendim yaradan rabbinin rahmini bağışladığı
bak bir karşımız bile kalmadı
ben kaldım
üstelik çok sessizlikten uzak çok gürültülü
ardından bakakalmaya benzeyen bir hâl
aşksa aşk ihtimalse ihtimal
geçtim gözünden hızla
bir kırpımlık suretim vardı ucunda kirpiğinin
göğsümde dirilen şüphe ve zincirler
bendim kalakalmış ve darmaduman
kırılan dala kucak açan yer
ve şahitliği göğün kucağında
bu kente melekler düşüremediğim sapana lanet
lanet insansızlık ve umutsuzluğa.

poker de bilmem rest de çekemem
bendim bütün oyunlardan azade
kaybetmiş ve yenik bir şimdi masam
ağzımda devrik sözler yuvarlandıkça
yüzün asra dönük kandım aldandım sırtına.
bir seccadenin ucundaydım bendim suçlusu
putumu kırdın sen damlara yağan kar
sen topuklarıma şekil veren ince yol
sen zirvesi bütün otel odalarının
kapı eşiği karyola gıcırtısı.

çocuktun oynadın çocukluğumla
bir ürperti gibi kaldı içimde sokak
sokakta yemek kokusu
yemek kokusunda anne
bütün sofralar tanrı'yla açılır bunu unutma
ve unutma kendi çocukluğuma anneyim
kendi sevdama leyla ama hatırlat bunu çöle
şekil şekil geçiyor içimde tanrı hatırlat
bendim oranın hükmü sen acımtırak bir ikna.




s.k.e
ikibinonbeş'te1ağustos

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder