9 Haziran 2015 Salı

haziran boşluğu



bak bir haziran güldü sesi güzel bir kadın
bak döndü köşeyi alımlı ince
ne varsa içimde tutmadım
açık bir çay kapalı perde
kalktım açtım perdeyi
kalktım bilmem kaç yüz kere
kalktım telaşı bütün eşya ve gölgeler
uzayıp kısaldılar odanın içerisinde..

akşamdı sen güldün
sen güldün ne güzel bir haziran
çiçeklendi bütün cümle ve kelime
bombalandık kanadık ne güzel kanadık
sen haziran durdun ne güzel durdun
dünya bu kadar dedin inceliğince uzadık
milyona çare bulunur buçuğa bulunmaz dedin
kalktım bir sigara yaktım
kalktım bilmem kaç yüz kere
kalktım telaşı orada bileklerini kesti
vernik kokusu kudüs gibi durdu aramızda
kimsenin bilmediği bu haziran.

bak bu kalabalıksızlık bu ezan
bu kuş sesi bu yağmur çiseleyen
büyüttüğüm ne varsa göğsünün ormanında
akrilik turnalar uçtu her biri çocuk
her biri içimizde haziran boşluğu
allah düşsün diye beklediğimiz.
sigarayı nasıl söndürüyorsun
hangi elinle ve nerede yüzün
bu çağın en çok neresinde kanadın
kalktım tek şekerli bir türkiye ısmarladım
kalktım kalbi kırık bir alışkanlık
hiçbir haziran inanılmayacaktık.



s.k.e
ikibinonbeş'te8haziran

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder